East Med Şimdilik Battı, Fosil Yakıtların Çıkarılması Ve Savaşla Mücadele Devam Ediyor!

East Med boru hattı projesi bir balon gibi patladı. Bu devasa denizaltı doğal gaz boru hattı mega bir proje olacaktı. Hem uzunluk hem de derinlik olarak dünyanın en büyüğü olan proje; İsrail'den başlayarak Kıbrıs üzerinden Girit, Batı Yunanistan ve Avrupa'ya doğal gaz sağlamak için de İtalya'ya gelecekti. Yunanistan'da hem SYRIZA hem de Yeni Demokrasi hükümetleri tarafından kutlama havasında sunuldu Bütün bu planların boşa çıktığı görüldü.

Ve bunun gerçekleşmesi için gereken tek şey, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ilgili devletlere ilettiği basit bir deklarasyondu. ABD, desteğinin Doğu Akdeniz boru hattından çekildiğini resmen ilan etti. Bu hem Yunan hem de Kıbrıs diplomasisi için soğuk bir hava estirdi. İki hükümet, ABD ve İsrail ile ittifaklarına ve East Med projesini araç olarak kullanmalarına dayanarak, Yunan egemen sınıfı ile Türk egemen sınıfı arasındaki rekabet bağlamında Akdeniz'e hakim olabileceklerine inanıyorlardı. ABD desteğini geri çekme nedeninin Akdeniz bölgesindeki "istikrar" olduğunu ve bunun da pratikte Türkiye ile hiçbir şey yapılamayacağı anlamına geldiğini açıkça belirtti.

Proje konsepti ekonomik olarak iddialı kabul edildi. Çokuluslu büyük petrol şirketleri, jeopolitik çatışmalar nedeniyle projelerinin her an patlama tehlikesinin olmadığı, garantili alanlarda ve daha “güvenli” yatırımlara ağırlık veriyor. Aynı zamanda, “yeşil enerji” olarak adlandırılan yatırımlarla çokuluslu büyük enerji şirketleri için yeni bir eldorado'nun açıldığı da görülüyor. Enerji lobisine büyük destekler ve kolaylıklar sağlanıyor. İklim krizinden kaynaklanan bir “fırsat” olarak yeni bir spekülasyon ve vurgun alanı açılıyor.

Son olarak ve mevcut enerji krizi nedeniyle, yatırımların bir kısmı yeni LNG taşıyıcıları inşa ederek ve Dedeağaç'taki gibi yeniden gazlaştırma tesislerini kullanarak Sıvılaştırılmış Doğal Gazın (LNG) kullanımına ve nakliyesine uyarlanıyor.

Bölge için feci çevresel sonuçlar doğuracak boru hattının uygulanmasının imkansızlığı karşısında çevre hareketlerinin rahat bir nefes almak için çok nedeni var. Son birkaç yılda kurulan düzinelerce madencilik karşıtı girişim, yerel toplulukları harekete geçirerek, bilgilendirmeler yaparak yaşam alanlarını savunmak için mahkemelere başvurular yaptılar. Hem Erdoğan hem de Tsipras/Mitsotakis/Anastasiades'in; Münhasır Ekonomik Bölgeler etrafındaki iddiaları yaşam alanlarımızı öngörülemeyen jeopolitik oyunun merkezine koyduğundan dolayı East Med projesinin iptali, tüm bölge halkları için bir rahatlama sağladı.

Fosil yakıtların çıkarılması meselesi ve Yunan-Türk ihtilafları bitmemiş olsa da Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs'ta Fosil Yakıtların Çıkarılması ve Savaşa Karşı Kazma Bırak Kampanyası olarak East Med'in inşa planlarının dondurulmasını olumlu bir gelişme olarak görüyoruz.

Açıklamanın Yunancası: https://noextractionsnowar.blogspot.com/2022/02/east-med.html

Açıklamanın İngilizcesi https://docs.google.com/document/d/1iigHeTKdP4OqVtwIErfb3hCEqR_y34DSu2qgwTKrb7Y/edit?usp=sharing

 

Fosil Yakıtların Çıkarılması ve Savaşa Karşı Girişim “Μας σκάβουν τον λάκκο”, Yunanistan


Uluslararası Basın Toplantısı (International Press Conference) - 26.01.2021
Bu site özgür yazılımlar ve/veya kullanımı herkese açık araçlarla hazırlanmıştır. Site içindeki her türlü veri ve materyal istenildiği gibi kullanılabilir
(kaynak gösterirseniz seviniriz elbette)